30 Ocak 2018 Salı

2017 T.Metal ve MESS arasında imzalanan tis.

Türk Metal ile MESS 2017 toplu iş sözleşmensi sonucunda varılan anlaşmanın detayları şöyle

Z  ORANLARI VE EK HAKLAR

  1. - Sözleşme 2 yıllık imzalandı
  2. - Çekme gereğince 31 Ağustos 2017'deki saatlik ücretler, 1 Eylül 2017'den itibaren geçerli olmak üzere 9 liraya çekilecek.
  3. - Herkese seyyanen 1 lira 60 kuruş verilecek.
  4. - Kıdem zammı her yıl için 30 lira olacak. Kıdem zammı 15 yılda sınırlı tutulacak ama 15 yıl ve üzeri kıdemli işçiler, kıdem zammı olarak aylık 450 lira alacak. Ayrıca kıdem zammını 1 Ocak 2017'den önce iş başı yapan herkes alacak.
  5. - Sosyal haklar haricinde 1 yılını dolduran her işçi, en az 510 liradan başlayan ve 930 liraya kadar giden kazanım elde edecek. Bu zamların ortalama getirisi yüzde 24.63 oldu. Bunun açılımı da şöyle: Çekmeden yüzde 1.18, seyyanen zamdan yüzde 15.83, kıdem zammından ise yüzde 7.62.
  6. - Sosyal haklarla alınan zam oranı ise yüzde 23 oldu. Bunun getirisi aylık 50 lira 91 kuruş. Bunun da totalde aylık getirisi yüzde 1.68.
  7. - Zam oranları ile sosyal yardımların kümülatif toplamı yüzde 26.31.
  8. - Zamlar işe giriş yılına göre değişiklik göstermekte.
  9. -Toplusözleşmeyle 3 ek hak geldi. İlki tamamlayıcı sağlık sigortası - Maddi getirisi yıllık 480 lira
  10. - İkincisi, kayınvalide ve kayınbaba vefatında 3 günlük izin
  11. - Üçüncüsü ise saat başı yüzde 8 postabaşı tazminatı
    1. Kaynak:https://www.evrensel.net/haber/344433/turk-metal-ile-mess-anlasti-zam-oranlari-belli-oldu

Kavel grevinde direnişe metal işçilerinin grev ertelemesi

Yazılmaya gerçekten değecek tek tarih emekçi yığınların, çalışan sınıfların, üretici insanın tarihidir.
Yasalarda işçilerin grev hakkı yoktu. Grev yasa dışı sayılıyor ve böyle bir harekete girişenler cezalandırılıyordu. İşte böylesi bir ortamda Kavel Direnişi, işçi sınıfı mücadelesinin önünü açan büyük bir eylem oldu. Sarıyer’de kurulu olan Kavel Kablo Fabrikası’nda 28 Ocak 1963’te başlayan iş bırakma ve direniş eylemi, işçilerin grev hakkının 275 sayılı Toplu İş sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu ile yasalara geçmesiyle son buldu. 

Vehbi Koç’a ait olan fabrikada, Amerika’dan gelen genel müdürün göreve başlamasıyla işçiler 

üzerindeki baskılar artmıştı. Türk-İş’e bağlı Maden-İş Sendikasına üye 170 işçi 31 Aralık 1962’de 
yıllık ikramiyelerinin eksik ödeneceğini öğrenince seçtikleri üç temsilciyi patronla görüşmek üzere
gönderdiler. Bu üç kişi, iş yeri baş temsilcisiyle birlikte işten çıkarıldı. İşçiler de, işverenin tutumunu
protesto etmek için 28 Ocak 1963’te İşçiler, fabrikanın kapılarını kaynatarak tezgah başında 5 günlük 
oturma eylemi kararı aldılar. Bunun üzerine İşverenler ‘iş yerindeki asayişi bozdukları’ gerekçesiyle 
10 işçiyi daha işten çıkarıp lokavt ilan edince, 4-5 Şubat günlerinde de eylemlerini sürdüren işçiler, fabrikada idari kadroda çalışan 40 kişiyi de fabrikaya sokmadılar. Fabrikaya alınmayanlar bunun üzerine Vali Niyazi Akı ile görüşerek şikayette bulundu. Vali, işveren ve sendika temsilcileriyle bir görüşme yaptı. 9 Şubat’ta İçişleri Bakanı Hıfzı Oğuz Bekata’nın olaya el koyduğunun ve taraflar arasında anlaşma sağlandığının bildirilmesine karşın herhangi bir protokol yapılmadı. Pazartesi günü fabrikaya gelen patron, protokol yapılmaksızın işçilerden işbaşı yapmalarını istedi. İşçiler, protokol olmadan çalışmayacaklarını belirtrek bu teklifi reddetti. Bunun üzerine bildiri yayımlayan Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), işçilerin anlaşmaya uymadığını, hukuk düzeni ve devlet otoritesine saygının sağlanamadığını ileri sürdü.

Kavel’in sahibi Vehbi Koç’a ait olan General Electric Ampül ve Türk Demir Döküm 
fabrikaları işçileri de kampanyalar başlattı.Türk-İş de kendisine bağlı tüm federasyon ve sendikalara 
bir genelge göndererek dayanışmaya çağrısı yaptı. İşverenler konfederasyonu da: “Mülkiyet hakkımız
tehlikede!” açıklaması yaptı.

Türk Demir’de çalışan 800 işçi de yardım kampanyasının yanı sıra sakal bırakma eylemine başladı.
Kavel Direnişi giderek daha büyük ses getirmeye başladı. 27 Şubat‘ta güney bölgesinde bulunan 
23 sendika başkanıyla 45 yönetici, yaptıkları toplantıda Türk-İş’in Kavel olaylarında olumsuz bir 
tutum aldığını belirterek konfederasyonla ilişkilerini kestiklerini açıkladılar. Sendikacılar, Türk-İş 
İcra Heyeti’nin Kavel’de pasif kaldığını, kendisinden bekleneni yerine getirmediğini, işçilerin 
ekonomik ve sendikal haklarını koruyamadığını ve patron zihniyetiyle hareket ettiğini söylüyorlardı.
Açıklamada ayrıca, 4. Bölge Temsilciliği’nde toplanan paranın Kavel işçilerine verileceği, Güney 
Bölgesi İşçi Sendikaları Konseyinin oluşturulduğu ve başına Abdulgafur Demir’in getirildiği belirtildi.  
 


2 Mart günü işçi eşleri de katıldı. Direniş sürerken kablo yüklü kamyonların fabrikadan çıkarılmak
istenmesi üzerine, kadınlar barikat kurarak bunu engellemek istedi. Ancak polis ekipleri kadınları 
dağıttı. Yaralananlar oldu. Sürdürülen temaslar ve arabuluculuk çabaları sonucu taraflar 4 Mart’ta 
anlaşmaya vardılar. Anlaşmaya varılması üzerine işçiler işbaşı yaptı.

Anlaşma nedeniyle Çalışma Bakanı Bülent Ecevit, Başbakan Yardımcısı Burhan Feyzioğlu, Vali
Niyazi Akı, Emniyet Müdürü Haydar Özkın, Bölge Çalışma Müdürü Sabih Türsan ile sendika 
temsilcileri ve TİSK başkanının katıldığı bir tören düzenlendi. 

Kavel Kablo Fabrikasındaki direnişin sona ermesinin ardından 12 işçi tutuklandı. 52 işçi ile ilgili 
5 ayrı dava açıldı. Bu işçilere, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet, polise 
mukavemet, mesken masuniyetini ihlal ve benzeri suçlamalar yöneltiliyordu. 10 Haziran’da tutuklu 
6 işçinin serbest bırakılmasından sonra işten atılmalar üzerine, fabrikanın kaplama dairesindeki 30 
kadar işçi toplu halde iş bıraktı. Bu eylem nedeniyle duruma el koyan Sıkıyönetim, 6 işçiyi gözaltına 
aldı, 5’inin grev kışkırtıcısı olduğu ileri sürüldü.

Grev ve toplu sözleşme yasalarının henüz çıkmadığı ve grevin yasak olduğu bir dönemde yapılan bu 
direniş, Türkiye işçi sınıfı tarihinde dönüm noktasıydı. Eylemin grev hakkının verilmesini zorlayıcı 
niletiği, çalışma hayatını düzenleyen yeni yasaların çıkarılmasında önemli bir rol oynadı. 15 Temmuz 
1963’te kabul edilen ve 24 Temmuz 1963’te yürürlüğe giren 275 sayılı Yasa’da yer alan ve yasadan 
önce yapılan grev nedeniyle haklarında takibat yapılan işçilerin davalarının düşmesine ilişkin madde, 
Kavel maddesi olarak bilinir. 


Kavel grevi sayesinde1961 Anayasasının 47. maddesi gereği çıkarılması gereken ancak iş 
çevrelerinin baskısıyla çekmecede bekletilen kanunların Meclis’e getirmek zorunda kaldı. 
Dönemin Maden-İş Başkanı Kemal Sülker’e göre, işverenler, kanuna işçiler aleyhine ağır hükümler
konmasını sağlamak için Kavel de gerginliği kasıtlı olarak tırmandırmışlardı. Gerçekten de, 
dönemin Çalışma Bakanı ‘işçi dostu’ Bülent Ecevit, kamu emekçilerinin sendikal haklarıyla ilgili
maddeleri yasa tasarısından çıkardıktan ve patronlara lokavt yapma hakkını tanıdıktan sonra 275 
Sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu’nu (kısaca Sendikalar Kanunu diye bilindi) 
yürürlüğe girdi. 

Grev işçilere hakları için direnmeyi, dayanışmayı; işverenlere, sendikayı, sendika üyeliğini, grevin 
hak olduğunu öğretti.


29 Ocak 2018 Pazartesi

The war you don't see Görmediğiniz savaş

Savaşta gazetecilerin gerçekleri nasıl çarpıttıklarını ve iktidarın propaganda aracına dönüştüklerini anlatan, Avustralyalı gazeteci John Pilger’ın çektiği“TheWar You Don’t See” (Görmediğiniz Savaş) belgeselini izlemeyenlere tavsiye ederim. Maalesef Türkçe altyazısı yok.






28 Ocak 2018 Pazar

Partiler Afrin Operasyonuna Ne Diyor?

 CHP:Kahraman ordumuza güvenimiz tam operasyona da desteğimiz tam.



Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: Kahraman ordumuza güvenimiz tam operasyona da desteğimiz tam. Bizim için önemli olan sınırlarımızın güvenliği. Hiçbir ülke kendi sınırlarında terör örgütünün yuvalanmasını istemez. Türkiye’nin sınırlarında terör örgütünün konuşlanması hepimizin tepki göstereceği bir olaydır.



DSİP: Savaş sonlanmalı, barış ve çözüm siyaseti hayata geçirilmeli

 

Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP): Bugün geçim sıkıntısından bir işçinin kendini yaktığı koşullarda, Türkiye’deki yoksulların en büyük sorunu yaşanabilir bir hayat sorunudur. Baskının değil huzurun hakim olduğu, savaşın değil barışın sesinin yükseldiği, işçilerin açlık sınırının altında ücretlerle geçinmek zorunda kalmadığı bir hayat istiyoruz.

 

 

 

  

EHP: Dikta hedefi ile başlattığınız Afrin savaşınız boşa düşecek

 

Emekçi Hareket Partisi (EHP): Emekçiler, Türkiye ve Ortadaoğu’da halklara ölüm saçacak sarayın savaşının tarafı değildir. Saray ve ittifakları ne yaparsa yapsın, Afrin’de kendi kaderine karar verecek olan, Kürt halkı ve o bölgede yaşayan tüm halklardır. Dikta hedefi ile başlattığınız Afrin savaşınız boşa düşecek.

 

 

 

EMEP: Savaşın bütün yıkıcı sonuçlarını Türkiye yaşayacaktır

 

Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan: AKP Hükümeti savaş ve gerilim politikalarında çok ısrarlı. Bu operasyonun adı, müdahaledir, açık işgaldir. Dolayısıyla buradaki bir savaşın, ekonomide, siyasette ve dış politikada ve toplumsal düzende savaşın bütün yıkıcı sonuçlarını Türkiye yaşayacaktır.







ESP: Çıkarımıza olan, sarayın savaşı değil, halkların barışıdır

 

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP): Bu saldırı Rojava Kürdistan'ını işgal girişimidir. İşçi sınıfı ve ezilenlerin bu işgal saldırısında hiçbir çıkarı yoktur. Bilakis, aralarına ekilen şovenizm, ırkçılık, mezhepçilik zehrinden alacakları her yudum, rejimin tarihi boyunca olduğu gibi, yine sadece ve sadece onlara zarar verecektir.











İYİ PARTİ:Allah yâr ve yardımcıları olsun.




İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener: Silahlı Kuvvetlerimiz tarafından Suriye'nin Afrin bölgesine yönelik başlatılan kara harekatında kahraman Mehmetçiğimize başarılar diliyorum. Allah yâr ve yardımcıları olsun.












LDP:Dış politika milli meseledir



Liberal Demokrat Parti (LDP): Dış politika milli meseledir. Biz bunun farkında çeyrek asırlık geçmişi olan bir partiyiz. Dolayısıyla Afrin Operasyonu 'nu eleştirmiyoruz. İşleri bu noktaya getiren hayalperest dış politika üreticilerini ve bunu yerel siyaset malzemesi yapan AKP'yi eleştiriyoruz.











MHP:Allah ordumuzu muvaffak etsin.



Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli: Ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olsun. Allah ordumuzu muvaffak etsin.









ÖDP:Çok ağır sonuçları olur.

 

ÖDP: Suriye’nin geleceğini Suriye halkları belirlemeli

Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş: Çok ağır sonuçları olur. Böyle bir operasyon bölgenin en kadim hakları (Kürler ve Türkler) arasında çatışmaya yol açar. Başta ABD olmak üzere, bütün emperyalist güçlerin planları Suriye’de yıkıma neden oldu, böyle bir savaş daha büyük bir yıkım getirecektir.






SP :Biz kendi kendimizi yok ederiz, Amerika'nın, İsrail'in İngiltere'nin, Fransa'nın işini kolaylaştırmış oluruz

 

Sadet partisi Genel Başkanı (SP)Temel Karamollaoğlu: Ümit ediyorum ki en kısa zamanda barış ve huzur tesis edilerek geriye çekinilir ve problem halledilmiş olunur. Biz bunu farklı şekilde ırk, mezhep bazına dayandırırsak problemin çözümü olmaz. Biz kendi kendimizi yok ederiz, Amerika'nın, İsrail'in İngiltere'nin, Fransa'nın işini kolaylaştırmış oluruz. Benim gördüğüm bu." dedi.

 

 

 

TKP:çekin Suriye’den elinizi!

 

TKP: Suriye’den elinizi çekin

Türkiye Komünist Partisi (TKP): Halkımızın hamasete, milliyetçi demagojiye karnı toktur. Suriye, emperyalist projelerden, büyük güçler arası çıkar çatışmalarından ve bölgenin gerici güçlerinden arındırılmalıdır. Bunu yapacak olan da Suriye halkıdır. Bu yüzden diyoruz ki, çekin Suriye’den elinizi!







Not:blog da yayınlanan görüşler İnternet ortamından gazete sayfa ve haber sitelerinden derlenmiştir.Siyasi partilerin itiraz hakkı vardır.



Soma Kolin AŞ.de iş Kazası



Soma’da enerji sektöründe önemli bir yatırım yapan ve dünya genelinde hatırı sayılır işler yapan
Kolin A.Ş.’nin Soma’da devam eden termik santral inşaatında yine bir iş kazası yaşandı.Bu gün 27 Ocak saat 16.45 de bir işçi 10 metre yüksekten düşerek agır yaralandı

27 Ocak 2018 Cumartesi

Kişi aynı anda birden fazla sigortalı olabilirmi?

Bir kişi aynı anda birden fazla sosyal güvenceye tabi olabilirmi

Çalışma durumuna göre hem (4/a) SSK’lılığı, hem (4/b) Bağ-Kur’luluğu hem de (4/c) Emekli Sandık’lı olmayı gerektirecek şekilde ikisine veya üçüne tabi olacak şekilde çalışması olsa bile bir kişi aynı anda hem SSK’lı, hem Bağ-Kur’lu hem de Emekli Sandık’lı olamaz.Yani üçü birden çakışacak şekilde çalışıyorsa kişi Emekli Sandıklı, SSK ile Bağ-Kur çakışıyorsa SSK’lı olmak zorundadır. Bu kural sigortalılığın tekliği ilkesi gereğidir.

Bir çalışan SSK’lı olarak birbirleri alakasız olarak aynı anda birden fazla işverenin yanında çalışabilir. Bu durumda çalıştığı bütün işverenleri tarafından ayrı ayrı SSK’lı olarak SGK’ya bildirilmek zorundadır. Yani işverenlerden birinin ‘Zaten başka yerde sigortalı’ diye ayrıca sigorta bildirimini yapmadığı SGK tarafından öğrenildiğinde ‘Sigortalısının başka işyerinde sigortası olduğu için yapmadığına dair’ savunması geçerli olmaz.

Bir çalışanın aynı anda birden fazla sigortalılık statüsünü gerektirecek şekilde çalışmasındaki sigortalılık durumu ile aynı anda SSK’lı olarak birden fazla işverenin yanında çalışmasındaki sigortalılık durumu farklıdır.
Birden fazla işyerinde çalışmak bilhassa emekliliğiniz için önemli bir avantaj sağlar. Çünkü, her iki işyerinden sigortalı olarak adınıza bildirilen gün ve bildirilen prim emekliliğinizde dikkate alınır.
Her iki işyerinden sigortalı adına bildirilen toplam gün emeklilikteki gün hesabında 30 günü geçmemek üzere dikkate alınır. Çünkü SGK’ya göre bir ay 30 gündür.Adına her iki işyerinden de 30 gün üzerinden bildirilmesine rağmen toplam prim günü 60 gün olmaz, 30 günlük sigortalılık hesaplanır. Ama örneğin her ikisinden de 15 gün bildirilseydi bu sefer gün toplamı 30 gün olurdu.

Her iki işyerinden sigortalı adına bildirilen toplam prim miktarı emeklilikteki prim miktarı hesabında Sigorta Primine Esas Kazancı (SPEK) üst sınırı geçmemek üzere dikkate alınır. Çünkü SGK’ya göre bir ay içindeki kazanç aylık kazancın üst sınırı olarak belirlenmiş miktarı geçemez. Bu miktar asgari ücretin 7.5 katı olduğundan bu dönem 01.01.2018 – 31.12.2018 için geçerli olan üst sınır 15.221,40 TL dir.Sigorta Primine Esas Kazancı üst sınırı geçen miktar ise sigortalının talebi halinde sigortalı hissesi (yüzde 14) oranında herhangi bir faiz işletilemeden iade edilir.

4 kişilik ailenin açlık ve yoksulluk sınırı

TÜRK-İŞ’e Göre 4 kişilik ailenin açlık ve yoksulluk sınırı 

TÜRK-İŞ’e Göre 4 kişilik ailenin açlık ve yoksulluk sınırı 

 
Tarihi Açlık Sınırı Yoksulluk Sınırı Aylık Değişim Yıllık Değişim
Aralık 2017 1.608,13 5.238,22 %2,55 %10,9
Kasım 2017 1.567,45 5.105,71 %1,4 %9,6

24 Ocak 2018 Çarşamba

Asgari ücretle çalışanın işsizlik maaşı 2018 için kaç liradır?


Asgari ücretle çalışanın işsizlik maaşı 2018 için kaç liradır?


İşsizlik maaşı her işçi için sabit bir rakam değildir. İşçinin, işten ayrılmadan önceki son 4 aylık primlerine göre hesaplama yapılmaktadır. Ancak genel bir bilgi olması için, sigortası son 4 ay da eksiksiz yatırılan bir asgari ücretlinin 2018 yılında ne kadar işsizlik maaşı alacak.

İşsizlik maaşı alma şartları

İşsizlik maaşı, işsiz kalan herkese bağlanmamaktadır. Bunun için; işçinin işten ayrılmadan önceki son 120 günde kesintisiz sigortalı olması, son 3 yılda en az 600 gün sigorta priminin bulunması ve işten ayrılış şeklinin de işsizlik maaşını hak edecek şekilde olması gerekir.

İşsizlik maaşı neye göre belirlenir?
Tekrarlamak gerekirse; işçinin son 4 aydaki brüt maaş ortalaması esas alınmaktadır. SGK ’ya bildirilen bu 4 ayın primleri toplanmakta ve ortalaması bulunmaktadır. Ardından da bu rakamın %40’ı işçiye işsizlik maaşı olarak ödenmektedir. Yine de bu rakama bir üst sınır getirilmiş ve işçinin maaşı ne kadar yüksek olursa olsun, ödenecek azami işsizlik maaşı miktarı 2018 yılı için 1.623,60 TL olarak belirlenmiştir.2018 yılı için brüt asgari ücret 2.029,50 TL’dir. Dolayısıyla, işçiye ödenecek olan miktar da bu rakamın %40’ı olan 811,80 TL’den damga vergisi düşüldükten sonra kalan kısım; yani 805,64 TL olacaktır.

Yıllar İtibarıyla Aylık Asgari Ücretler




Yıllar İtibarıyla Aylık Asgari Ücretler
Yürürlük TarihiGünlükAylık
01.01.2018 -31.12.201867,652029,50
01.01.2017 -31.12.2017​59,251777,50
01.01.2016 -31.12.2016​54,901,647,00
01.07.2015 -31.12.2015​42,45​1,273,50​
01.01.2015 -30.06.201540,05​​1,201,50​
01.07.2014 -31.12.201437,801,134,00​
01.01.2014 -30.06.201435,701,071,00
01.07.2013 -31.12.201334,051,021,50
01.01.2013 -30.06.201332,62978,60

Askerlik borçlanması nedir ve nasıl yapılır?

Askerlik borçlanması

Sigortalılar iki temel nedenle, geriye dönük borçlanma yapmak ister. Bunlardan ilki, mümkünse sigorta başlangıcını geriye çekmek ve diğeri ise prim gün sayılarını artırmaktır. Erkek çalışanların bu kapsamda merak ettiği askerlik borçlanmasını sizin için tüm yönleriyle yazdık. Askerlik borçlanması ne kadar olur ve sigorta başlangıcı sayılır mı? İşe giriş tarihini nasıl etkiler?


Askerlik borçlanması

Askerlik borçlanması; erkek sigortalının askerlikte ya da yedek subay okulunda öğrenci olarak geçirdiği sürelere karşılık gelen primleri sonradan ödeyerek, geriye dönük sigorta primi ya da günü kazanması olarak tanımlanabilir. Böylece, duruma göre sigortalılık süresi öne çekilebildiği gibi, prim gün sayısında da artış sağlanmış olur.

Askerlik borçlanması için nasıl başvurulur?
Bunun için yapılması gereken; Sosyal Güvenlik Kurumuna bir dilekçe ile başvurup askerlik borçlanması yapmak istediğini belirtmekten ibarettir. SGK’ya verilecek olan borçlanma dilekçesinde, günlük kaç lira üzerinden borçlanmak istenildiği de belirtilecektir.

Borçlanma süreleri nasıl hesaplanır?

Yukarıda da belirttiğimiz gibi askerliğini er olarak yapanlar, askerlik sürelerinin tamamı için; yedek subay olarak yapanlar ise, yedek subay okulunda öğrenci oldukları dönem için borçlanma yapabilmektedir. Dolayısıyla er olarak askerlik yapanlar için sürelerin hesabı basittir.
Geriye dönük bir prim borçlanması söz konusu olduğuna göre, elbette yatırılması gereken bir para da söz konusu olacaktır. Bilindiği üzere ülkemizde asgari ücret uygulaması olduğu gibi, bir de sigorta prim tavanı uygulaması vardır.
Örneğin 2018 yılı için brüt asgari ücret 2029,5 TL ve sigorta prim tavanı ise bunun 7,5 katı olan 15221,25 TL’dir. İşte askerlik borçlanması yapacak olan sigortalı, bu iki rakam arasında dilediği bir miktarı kendisi belirleyebilir ve bunun üzerinden ödeme yapabilir. Peki her bir gün için ne kadar ödemesi gerekir?
Geriye dönük bir prim borçlanması söz konusu olduğuna göre, elbette yatırılması gereken bir para da söz konusu olacaktır. Bilindiği üzere ülkemizde asgari ücret uygulaması olduğu gibi, bir de sigorta prim tavanı uygulaması vardır.
Örneğin 2018 yılı için brüt asgari ücret 2029,5  TL ve sigorta prim tavanı ise bunun 7,5 katı olan 15221,25 TL’dir. İşte askerlik borçlanması yapacak olan sigortalı, bu iki rakam arasında dilediği bir miktarı kendisi belirleyebilir ve bunun üzerinden ödeme yapabilir.
Peki her bir gün için ne kadar ödemesi gerekir?
Örneğin 2029,5 TL üzerinden yani asgari tutarda borçlanmak isteyen bir sigortalı; bu rakamın günlük tutarının %32’si kadar borçlanacaktır. 2029,5 TL’yi 30’a bölerek bir günlük tutarı buluruz: 67,65 TL. İşte bu rakamın %32’si olan 21,648 TL işçinin her bir gün için ödemesi gereken prim tutarı olacaktır.
Borçlanmayı tavandan yani 15221,25 TL üzerinden yapmayı düşünen bir sigortalı ise, borçlandığı her bir gün için 162,36 TL ödemek zorunda kalacaktır.
360 x 21,648 = 7793,28 TL
360 x 162,648 = 58449,6 TL


Askerlik borçlanması ne kadar?
Yürürlük Tarihi Askerlik Günü Günlük Asgari ücret Toplam Askerlik Borçlanması
01 Ocak 2018-31 Aralık 2018​ 360 2029,5/30=21,648 7793,28 TL

 

Askerlik borçlanması ne kadar sürede ödenmelidir?

Sigortalının, SGK’ya verdiği dilekçede, günlük kaç lira üzerinden borçlanmak istediğini belirteceğini yukarıda yazmıştık. İşte sigortalının borçlanma talebi SGK tarafından uygun görülürse, hesaplanan borç tutarı işçiye posta yoluyla tebliğ edilmektedir.
Bu tebliğin alındığı tarihten itibaren de 1 ay içinde borcun tamamının ödenmesi gerekir. Borcun tamamı ya da bir kısmı süresinde ödenmezse; ilgilinin en baştan bir daha başvuru yaparak süreci yenilemesi gerekmektedir.

Askerlik borçlanması sigorta başlangıcını geriye çeker mi?

Bu sorunun cevabı hem evet hem hayırdır. Önce olumsuz cevaptan başlayalım. Eğer askerlik tarihiniz, ilk sigortalılık tarihinizden sonraysa, borçlanma; sigorta başlangıcınızı geriye çekmez.
Ancak askerlik yaptığınız dönem, ilk sigortalılık tarihinizden önceyse; bu durumda borçlanma, sigorta başlangıcınızı geriye çekmektedir. Yukarıdaki örnekte ilk defa 25/04/1997 tarihinde sigortalı olan kişi, askerliğini de örneğin 06/05/1993-11/11/1994 tarihleri arasında yapmış olsaydı, borçlanma sonucunda ilk sigortalılık tarihi, borçlandığı gün kadar geriye çekilecekti.






İşçi yıllık izin dilekçesi örneği




İNSAN KAYNAKLARI MÜDÜRLÜĞÜNÜNE

…………………………….. adresinde kurulu iş yerinizde ………………………… sigorta sicil nosu ile ……………… departmanında çalışan işçileriniz denim. ………………yılına ait yıllık ücretli iznimi …../…./…….. ve ……/…./…….. tarihleri arasında kullanmak istiyorum, 
Gereğinin yapılmasını arz ederim. 

Saygılarımla,
Adı Soyadı
(İmza) 
İzin Çıkış Tarihi :

İzin Dönüş Tarihi :

Yol İzni (Ücretsiz) : …. (Gün) Talep Edilmiştir/ Talep Edilmemiştir

İzin Kullanacağım

Adres :

Telefon :
 

21 Ocak 2018 Pazar

Yıllara göre İşçi ve Sendikalı İşçi Sayıları


Yıllara göre İşçi ve Sendikalı İşçi Sayıları
Tarih İşçi sayısı Sendikalı işçi sayısı Sendikalaşma oranı
Temmuz2017 13.581.554 1.623.638 11,95%
Temmuz2016 13.038.351 1.499.870 11,50%
Temmuz2015 12.774.685 1.429.056 11,21%
Temmuz2014 12.287.238 1.189.481 9,68%
Temmuz2013 11.628.806 1.032.166 8,88%
Temmuz2009 5.398.296 3.232.679 59,88%
Temmuz2008 5.349.828 3.137.819 58,65%
Temmuz2007 5.292.796 3.091.042 58,42%
Temmuz2006 5.154.948 3.001.027 58,21%
Temmuz2005 5.022.584 2.945.929 58,65%
Temmuz2004 4.916.421 2.854.059 58,05%
Temmuz2003 4.781.958 2.751.670 57,54%

Gelir Vergisi Tarifesi 2018










Ücret Gelirlerine Uygulanacak Gelir Vergisi Tarifesi 2018

Gelir Dilimi Vergi Oranı
14.800 TL'ye kadar % 15
34.000 TL'nin 14.800 TL'si için 2.220 TL, fazlası % 20
120.000 TL'nin 34.000 TL'si için 6.060 TL, fazlası % 27
120.000 TL'den fazlasının 120.000 TL'si için 29.280 TL, fazlası % 35

Savunma ve Güvenlik iş kolunda hangi sendikanın kaç üyesi var?



Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2016 Temmuz ayı istatistiklerine göre Savunma ve Güvenlik iş kolunda kaç çalışan ve hangi sendikanın kaç üyesi var?
Sendika adı Üye Sayısı Yüzde Oranı
Türk Harb-İş 25.312 9,35%
Öz-İş 27.257 10,07%
Güvenlik-İş 24.209 8,95%
Güvenlik-Sen 3.424 1,27%
Hür Özgüv-Sen 189 0,07%
Öz Güvenlik-İş 6518 2,41%
İş kolunda Sendikalı işçi sayısı 86.909 32%
İş kolunda Toplam işçi sayısı 270.757 100%

SGK Tavan ve Taban Ücretleri


SGK Taban Ücreti ve Tavan Ücreti Sınırları
DÖNEM TABAN ÜCRETİ TAVAN ÜCRETİ
01.01.2018 - 31.12.2018 2.029,50 TL 15.221,40 TL
01.01.2017 - 31.12.2017 1.777,50 TL 13.331,40 TL
01.01.2016 - 31.12.2016 1.647,00 TL 10.705,50 TL
01.07.2015 - 31.12.2015 1.273,50 TL 8.277,90 TL
01.01.2015 - 30.06.2015 1.201,50 TL 7.809,90 TL
01.07.2014 - 31.12.2014 1.134,00 TL 7.371,00 TL
01.01.2014 - 30.06.2014 1.071,00 TL 6.961,50 TL
01.07.2013 - 31.12.2013 1021,50 TL 6.639,90 TL
01.01.2013 - 30.06.2013 978,60 TL 6.360,90 TL
1.07.2012 - 31.12.2012 940,50 TL 6.113,40 TL
01.01.2012 - 30.06.2012 886,50 TL 5.762,40 TL

Yıllık Kıdem Tazminatı Tavanı


YILLIK KIDEM TAZMİNATI TAVAN
Tarihinden Tarihine Yıllık tutar
1.01.2018 31.12.2018 5.001,76 ₺
1.07.2017 31.12.2017 4.732,48 ₺
1.01.2017 30.06.2017 4.426,16 ₺
1.07.2016 31.12.2016 4.297,21 ₺
1.01.2016 30.06.2016 4.092,53 ₺
1.09.2015 31.12.2015 3.828,37 ₺
1.07.2015 31.12.2015 3.828,37 ₺
1.07.2015 31.08.2015 3.709,98 ₺
1.01.2015 30.06.2015 3.541,37 ₺
1.07.2014 31.12.2014 3.438,22 ₺
1.01.2014 30.06.2014 3.438,22 ₺
1.07.2013 31.12.2013 3.254,44 ₺
1.01.2013 30.06.2013 3.129,25 ₺
1.07.2012 31.12.2012 3.033,98 ₺
1.01.2012 30.06.2012 2.917,27 ₺
1.07.2011 31.12.2011 2.731,85 ₺
1.01.2011 30.06.2011 2.623,23 ₺
1.07.2010 31.12.2010 2.517,01 ₺

Türkiye’de son yıllarda artan iş kazaları

İstanbul İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisinin (İSİG) verilerine göre
Türkiye’de son yıllarda artan iş kazaları, bu alanda acı bir rekoru 
da beraberinde getiriyor.

2016  yılında  1970 işçi
2015  yılında  1730 işçi,
2014  yılında  1886 işçi, Soma maden kazası
2013  yılında  1235 işçi,
2012  yılında    878 işçi,
2011  yılında  1710 işçi,
2010  yılında  1454 işçi,
2009  yılında  1171 işçi,
2008  yılında   866 işçi,
2007  yılında 1044 işçi,
2006  yılında 1601 işçi,
2005  yılında 1096 işçi,
2004  yılında  843  işçi,
2003  yılında  811  işçi,