10 Şubat 2018 Cumartesi

Türkiye işçi sınıfının en büyük ve görkemli direnişlerinden biri 8 Şubat 1980 Çiğli İplik direnişi



Takvimler 1980 yılını gösterdiğinde 24 Ocak kararları açıklandı.
Kararların uygulanmasının koşulu, işçi sınıfının birliğini parçalayacak politikalardan geçiyordu. İşçi sınıfının örgütlülüğü, Tariş özelinde bir saldırı hâline dönüştü. 
TRT'den Tariş'i hedef alan yayınlar yapılmaya başlandı. Daha önceki MC hükümetleri, kimisi işe dahi gitmeyen MHP'lileri işe alarak hem ülkücüleri beslemiş hem de Tariş'teki sınıf hareketini kırmaya çalışmıştı. Fakat Tariş işçisinin direnişi sonucu ülkücüler işten çıkarılmıştı.
TRT'nin Tariş'i hedef almasıyla beraber, tekrar Tariş'e dönük bir saldırı planı yürürlüğe konuldu. 22 Ocak'ta, polis arama yapmak bahanesi ile Tariş fabrikalarına kimi yerlerde duvarları yıkarak bir baskın düzenledi. Üzüm işletmeleri, zeytinyağı fabrikası ve Çiğli iplik fabrikasında büyük çapta çatışmalar yaşandı. 100-250 işçi gözaltına alındı. Olayların İzmir'de duyulması ile işçilerin yoğun olarak yaşadığı çevre mahallelerde de direnişe destek verildi. Ege Üniversitesi öğrencileri, Tariş'e destek için üniversiteyi işgal ettiler. 25 Ocak'ta 2 saatlik iş bırakma düzenlendi. 26 Ocak’ta Tariş işçileri, İzmir'deki mitinge "Savaştık, savaşacağız!" pankartı ile katıldılar.

DİSK yöneticileri  ise direnişi sonlandırmak için ellerinden geleni yaptılar. İşçiler bu girişimleri "Direnişi kıranın kafasını kırarız!" diyerek karşıladılar. Ne var ki, işçilerin arasında yaratılan tartışmalar direnişin sonlanmasına yol açtı.
Direnişin sonlanması, hükümetin tekrar atağa geçmesine sebep oldu. Tariş yönetimi 6 Şubat'ta gazetelere ilan verdi. Bir hafta süreyle fabrikaların kapandığını duyuran ilan, bu süre içinde direniş nedeniyle hasar tespiti yapılıp, direnişçi işçilere fatura edileceğini; yalnızca direnişe katılmayan işçilerin ertesi hafta işe başlayabileceğini duyurdu. 


7 Şubat’ta polis tekrar operasyon başlatır. Buna karşın işçiler barikatları yeniden kurup, güvenlik güçlerinin işletmelere girmesini engellemeye çalışır. 1 No’lu Üzüm İşletmesi’nde 700 kadar işçi üç saat kadar direnir. Çıkan çatışmalarda 17 güvenlik görevlisi ve 50 kadar işçi yaralanır, 600 kadar işçi de gözaltına alınarak Al sancak Stadyumuna kapatılır.
İşçilerin bu kararlı ve sert direnişine rağmen polis, Çiğli İplik Fabrikası dışındaki tüm işletmeleri boşaltır.
8 Şubat’ta güvenlik güçlerinin hedefi Çiğli İplik Fabrikasıdır. Ancak, önceki gün gerçekleştirilen operasyona büyük tepki duyan İzmir Halkı ayağa kalmıştır. Çiğli, Çimentepe (Güzeltepe) ve Maraş mahallelerinin halkı fabrikaya giden yolda barikatlar oluşturur. Polis ve jandarma bu barikatları saatlerce aşamaz.
Başta Gültepe ve Altındağ olmak üzere birçok gecekondu mahallesinde ise halk sokağa dökülür. Esnaf kepenk indirir. DİSK’e bağlı sendikalara üye 55 bin işçi bir günlük iş bırakma eylemi yapar. Bankalar, fabrikalar, belediye otobüsleri çalışmaz ve İzmir’de hayat durur.

Gültepe’deki gösterilere müdahale etmek isteyen polisle halk çatışır. Çatışmada bir polis yaşamını yitirir. Ardından "halkı kışkırttığı" gerekçesiyle Gültepe Belediye Başkanı Aydın Erten 100 kadar belediye işçisiyle birlikte gözaltına alınır.


9 Şubat’ta, işçiler yağ kombinası ile 2 No’lu üzüm işletmesine tekrar girmeyi başarırlar ancak polis hemen müdahale eder çok ağır çatışmalar çıktı. Kimi yerlerde tank ve zırhlı birlikler işçilere müdahaleedir.3 işçi polisin açtığı ateş sonucu yaralanır kombina yeniden boşaltılır. İşçilere destek olmak için çatışmalara katılan liseli bir genç (Cemil Oral) çatışmalarda yaşamını yitirir.500 kişi gözaltına alındı.
10 Şubat'ta, Genelkurmay Başkanı Kenan Evren bir açıklama yaptı: "Biz dış düşmanlarla değil, iç düşmanlarla uğraşıyoruz". Kenan Evren, bu açıklama ile Tariş'e yönelecek müdahalenin şiddetini açıklamakla kalmıyordu, aynı zamanda ordunun emekçiler karşısında işlevini de çok doğru bir şekilde tahlil ediyordu.
Açıklamadan dört gün sonra 14 Şubat’ta sabaha karşı işçilerin direnişi tarihteki en büyük operasyonla bastırıldı. Tam 10.000 komando, jandarma, özel birlik; tanklar ve helikopterler yardımıyla Çiğli İplik fabrikasına baskın düzenledi. Direnişteki 1500 işçi fabrikadan çıkarıldı. Özel olarak seçilen 270 işçi gözaltına alınarak Karşıyaka Stadyumuna götürüldü. Aynı gün DİSK’e bağlı sendikalar iki günlük greve çıktılar. Ancak grev, süre dolmadan 15 Şubat günü öğlen saatinde bitirildi. 
14 Şubat akşam saatlerinde Gültepe Mahallesindeki barikatlarda ülkücülerle yaşanan çatışmada devrimci İskender Gül yaşamını yitirdi. 

Önce Çimentepe Mahallesi ardından da Çiğli İplik Fabrikası’ndaki direnişleri kıran güvelik güçlerinin son hedefi bir haftadır giremedikleri Gültepe’dir.

Ertesi gün İzmir'de sıkıyönetim ilan edildi. Bölgedeki işçi mahallelerinde direniş üç gün kadar sürdü. İşçi mahallelerine polis, ordu ve ülkücüler birlikte müdahale etti.

16 Şubat’ta binlerce asker ve polis Gültepe’yi kuşatır. Gün boyu süren operasyon sırasında çıkan çatışmalarda üç polis yaşamını yitirdi. 100‘e yakın kişi yaralandı, 200'den fazla kişi de gözaltına alındı. 
Yaklaşık 25 gün boyunca inişli çıkışlı süren, dördü polis ikisi direnişçi olmak üzere 6 kişinin yaşamını yitirdiği, yüzlerce kişinin yaralandığı, binden fazla kişinin gözaltına alındığı “Tariş Direnişi” son buldu. 20 Şubat’ta da İzmir’de sıkıyönetim ilan edildi.


Olaylardan sonra yüzlerce işçinin işine son verildi ve yerlerine ülkücü militanlar dolduruldu. İşine geri alınmayarak 4 çocuğu ve ailesiyle birlikte aç bırakılan Nesimi Çınar isimli işçi intihar etti.

Direnişe katıldıkları gerekçesiyle 187 işçi hakkında dava açıldı. 135 işçiye önce 25'er ay ceza verildi. Daha sonra yeniden görülen dava sonucunda dört işçi hakkında verilen idam cezası ömür boyu hapse çevrildi. 19 işçiye de 12 yıl ile 18 ay arasında değişen hapis cezaları verildi. Diğerleri beraat etti.

Gültepe direnişine katıldığı gerekçesi ile 95 kişi hakkında dava açıldı. Yargılamalar sonucunda üç kişiye idam, altı kişiye ömür boyu hapis, 49 kişiye de 20 ile bir yıl arasında değişen hapis cezaları verildi.

İdam cezası verilenlerden Hıdır Aslan 1984’de Burdur Cezaevinde infaz edildi.
 
Çiğli İplik direnişi, Türkiye işçi sınıfının en büyük ve görkemli direnişlerinden biri olarak tarihteki yerini aldı.
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bültenime abone olun ve sitemde yayınladığım en son faydalı yazılar mail adresinize ücretsiz olarak gelsin.
Kesinlikle spam mailler almayacaksınız!!!