9 Şubat 2018 Cuma

Karl Marks’ın bir yazısı ilk defa Osmanlıca yayınlandı

1871 yılı dünyada sınıf mücadelesinin yükseldiği ve işçi sınıfının gücünü tüm dünyaya kanıtladığı bir yıldı. Paris Komünü'nün yaşandığı yıl olan 1871'de Osmanlı'da da Enternasyonal'in en çok tanınan ismi Karl Marks'ın adı anılmaya başlanmıştı.9 Şubat'ta Hakayik-ul Vakayi gazetesinde ilk defa Marks'ın bir makalesi yayınlandı. Hakayik-ul Vakayi, Fransız-Alman Savaşı'na ilişkin bir haberek olarak Marks'ın Almanya başbakanı Bismarck'ı eleştiren bir yazısı yayınlandı.
9 Şubat 1871 tarihinde İstanbul’da yayımlanan Hakayik-ul Vakayi gazetesi, Osmanlı’da ilk defa Karl Marks’ın bir makalesine onun imzasıyla yer vermişti. Marks, Almanya ve Fransa arasında savaşa değindiği bu makalesinde; Alman Başbakanı Bismark’ı eleştirmekte ve Bismark’ın Fransa’ya karşı izlediği düşmanca politikanın, hem Fransa hem bütün Avrupa’da ki özgürlükleri boğduğunu yazmaktadır. Gazetede makale, Marks’ın şu cümlesiyle son bulmuştu:
"Şurasından dolayı memnun olabiliriz ki, Fransa şimdi yalnız kendisi için değil Almanya’nın ve Avrupa’nın hürriyet ve serbestîsi için fedây-ı can ederek kanını dökmektedir." 
Bu makaleden sonra İstanbul basınında Karl Marks’ın ismine sıklıkla rastlanmaya başlanmıştır. Ancak asıl yoğunluk, 1871 yılı ilkbaharında “Paris Komünü” ve Marks’ın “Komün” üzerine yazdığı yazılarla kendini göstermiştir. 
Bu yazının yayınlanmasından sonra Marks'ın adı Osmanlı basınında daha çok anılmaya başlandı. Mart ayında Paris'te işçiler kentin yönetimini ele alıp Paris Komünü'nü kurunca, Marks gazetelerde bir kez daha boy gösterir. Marks, 5-6 ay boyunca kimi zaman Karl Marks, kimi zaman Karlo Marno ismiyle gazetelere konu olur. Marks'ın Paris Komünü üzerine bir mektubunu yayınlayan bir gazeteye göre Enternasyonal; Enternasyonal adında bir asiler şirketinin reisi’, ‘haydut ve eşkıya kumandanı’ ve ‘Londra da kemal-i emniyet ve rahat içinde oturan bir pehlivan’ dı. 

"Enternasyonal nâm ussât Şirketinin Reisi bulunan Karlo Marn nâm şâhsın Berlin'den bir ahbabına yazdığı mektubun bir sureti Pari Jurnal nâm gazetede mûnderiç olup bazı fıkarât-ı garibeyi hâvi olduğundan hulasaten nakil ve terceme eyledik."

Bu dönemde Osmanlı içinde Marks'ın yazılarından ve Komün'den etkilenenler vardı ancak bu kesimler okumuş bir azınlığın içindeydi. Gazeteler kısıtlı bir çevreyi etkileyebiliyordu. Buna rağmen gazetelerde fikrî tartışma bakımından renkli bir içerik olduğu söylenebilir. Kerim Sadi; Marks'ın Hakayik-ul Vakayi'de yayınlanan ilk yazısı hakkında şöyle yazmıştır: "Marx imzasiyle Demir Başvekile yapılan bu yaylım ateş de gösteriyor ki, bundan 94 yıl önce, -Daily News gibi sütunlarını hür düşüncelere açan İngiliz gazetelerinden aktarma yazılarla- gazetelerimizde, cumhuriyet ve hürriyet fikirleri serbestçe savunuluyordu; çevirme yoliyle, mudlakiyete ve despotizmi temsil edenlere karşı savaşılıyordu."
Paris Komünü ile ilgili haberlerde, Komün’e hücum eden Sadrazam Âli Paşa’nın yanında, Paşa’nın siyasi karşıtı Namık Kemal’in Komün’ü savunan yazılar yazdığı bilinmektedir. Namık Kemal’in genel yargısı, ‘Komünarlar mesleklerinde haklıdırlar ve kendilerine yapılan isnatların suçundan sıyrıldıklarını delilleriyle göstermişlerdir’ şeklindedir. 
Namık Kemal’in ‘sermuharriri’ olduğu İbret gazetesi; ‘Komün devrimcilerinin komünist sayılmasının cahilce bir değerlendirme olduğu, komüncülerin cumhuriyet fikrinin savunucusu gerçek yurtseverlerden meydana geldiği, Komün ihtilâlinin sosyal adaletin sağlanmasını isteyen aynı zamanda sömürgecilik karşıtı bir hareket olarak kabul edilmesinin’ doğru olacağını yazmaktadır.  

Marks'ın isminin 1871'de Osmanlı Devleti'nde anılıyor olması bir şeyin daha kanıtıdır: proletaryanın hayaleti Osmanlı'ya da uğramıştı

Osmanlı'da Paris Komünü afişi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bültenime abone olun ve sitemde yayınladığım en son faydalı yazılar mail adresinize ücretsiz olarak gelsin.
Kesinlikle spam mailler almayacaksınız!!!